BATI NİL VİRÜSÜ
BATI NİL VİRÜSÜ
Batı Nil Virüsü (BNV) tropik ve ılıman iklimlerde bulunan bir virüstür. İlk olarak 1937 yılında Uganda'nın Batı Nil Bölgesinde görülmüştür. Batı Nil Virüsü enfeksiyonu Zoonotik hastalıklardandır ve son 10 yılda dünyada ve ülkemizde salgınlar yaparak görülmeye başlamıştır.
BNV ilk olarak 1937 yılında Uganda’da Batı Nil bölgesinde bir kadında izole edilmiştir. Kuşlarda (kargalar ve güvercinler), ilk defa 1953 yılında Nil Deltasında tanımlanmıştır.
Daha önce Amerika kıtasında görülmeyen hastalık, İsrail ve Tunus’ta dolaşımda bulunan BNV suşunun, 1999 yılında New York’a muhtemelen uçaklarla taşınan sivrisinekler aracılığıyla ulaşmasıyla, ilerleyen yıllarda Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nde yayılan büyük ve dramatik bir salgına neden olmuştur. Hastalıkla ilgili en büyük salgınlar Yunanistan, İsrail, Romanya, Rusya ve ABD’de görülmüştür.
BNV’nin yaşam döngüsünde, yabani kuşlar ana konaktır. Kuşlardaki viremi dönemi sivrisineklerin virüsü almasında kritik bir öneme sahiptir. Virüs, sivrisineklerin tükürük bezlerine yerleşir ve ardından sivrisineklerin sokmasıyla insanlara ve atlara bulaşır.
İnsan enfeksiyonları, dünya genelinde birçok ülkede 50 yıldan daha uzun süredir görülmektedir. Hastalık, çoğunlukla Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya’da görülür. Avrupa Bölgesi ve komşu ülkelerinde 2018 yılından beri vaka sayılarında artış olduğu bildirilmektedir. Ülkemizde de 2010 yılından beri vaka bildirimleri yapılmaktadır. Salgın bölgeleri başlıca kuş göç yolları üzerinde yer almaktadır. Hastalık mevsimsel özellik göstermekte olup yaz aylarında ve sonbaharın erken dönemlerinde olgular tespit edilmektedir ( Haziran ile Kasım ayları arası vaka sayılarının en sık görüldüğü aylardır). Ülkemizde 2010 yılında 47 vaka bildirimi yapılmış olup 10 ölüm, 2018 yılında 26 vaka dan 3 ölüm bildirilmiştir. 2019 yılında ise 10 vaka bildirimi yapılmıştır ve ölüm olmamıştır. Son 2 senedir ise yeni vaka bildirimi ülkemizden yapılmamıştır.
BATI NİL VİRÜSÜ BELİRTİLERİ NELER?
Batı Nil Virüsü bulaştığı kişilerin yaklaşık yüzde 80'inde herhangi bir belirti göstermiyor, diğer hastalarsa sivrisinekler tarafından ısırıldıktan sonra 2 ila 14 gün içinde belirti göstermeye başlıyor. Görülebileceği bilinen belirtileri şu şekilde;
Ateş,
Halsizlik,
Bulantı,
Kusma,
Baş ağrısı,
Kas ağrısı.
Bazı ağır vakalarda ise hasta yarı-koma durumuna bile girebiliyor. Yani toplam BNV ile enfekte kişilerin %2’den azında sinir sistemi tutulumu olacağı söylenebilir. Nörolojik hastalık ve ölüm yaşlı hastalarda daha sık görülmektedir. Tahminlere göre, enfekte olanlar için ölüm oranı binde bir.
BATI NİL VİRÜSÜ TEDAVİSİ VAR MI?
Çoğunlukla Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya'da rastlanan bu virüsün bir tedavisi bulunmamaktadır. Batı Nil Virüsü için herhangi bir tedavi kesinliği olmasa da uzmanlar sivrisinek ısırıklarına karşı korunma tavsiyesinde bulunuyor. Ayrıca henüz aşısı da yoktur.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'ne göre bu yıl 3 Ağustos'a kadar Avrupa ülkelerinde toplam 120 vaka görüldü.
İtalya en çok vaka bildiren ülke olurken 11 Ağustos itibariyle Batı Nil Ateşi hastalığı kaynaklı toplam ölüm sayısı 10'a yükseldi. Ölümlerin tümü İtalya'dan bildirildi.
Yunanistan Ulusal Halk Sağlığı Örgütü'nden (EODY) 1 Eylül’de yapılan açıklamada ise, BNV vakaları ve ölümlerinin artış gösterdiği bugün 123 yeni vaka tespit edildiği ve 11 kişinin de virüs nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.
Batı Nil Virüsü vakaları neden arttı?
Uzmanlar virüsün bu yaz Avrupa'yı önceki yazlardan daha çok etkileme sebebini henüz tespit edemedi. Güncel araştırmalardan bazıları, sivrisinek kaynaklı hastalıkların artışıyla küresel ısınma nedeniyle yaşanan aşırı sıcaklar arasında bağlantı kuruyor.
Bilim insanları son yıllarda iklim değişikliğinin sivrisinek kaynaklı hastalıkları artıracağına dair uyarıda bulunuyordu.
Imperial College London ve Tel Aviv Üniversitesi'nden bilim insanları tarafından yapılan 2020 tarihli bir araştırmada, sıcaklık artışı nedeniyle 2030 yılına kadar dang humması, sarı humma ve zika taşıyan sivrisineklerin Avrupa'ya yerleşeceği öne sürülmüştü.
2019 yılında yapılan bir başka araştırma ise sıcaklıklar arttıkça hastalık taşıyan sivrisineklerin dünya genelinde şu an olduğundan 500 milyon daha fazla insana ulaşacağını öngörmüştü.
Sıcaklık artışının ayrıca sivrisinekler için üreme mevsimini uzatarak hastalığın bulaşma süresini de artıracağı düşünülüyor.
Sağlıklı günler dileriz.
Tez Medikal İş Sağlığı Müdürlüğü
Uz. Dr. Rezan Harman Günerkan
Enfeksiyon hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı