Sıcak Havalarda Sıvı Kaybına Dikkat
Vücudun Dışarıdan Gelen Isıya Tepkisi
Vücudumuz fonksiyonlarını düzgün yürütebilmek için belli bir ısı aralığında çalışmak zorundadır. Vücut sıcaklığı, ısı üretimi ve ısı kaybı mekanizmaları arasında dinamik bir denge ile düzenlenir. İş ve egzersizde, ısı oluşum hızı artar. Vücut iç ısısı normalin 1-2 °C üstünde yükselir. Hava sıcaklığının arttığı durumlarda ortaya çıkan vücut ısısında ki artış, terleme ve solunum yolu ile dengelenmeye çalışılır.
Terleme:
Terleme, vücut ısısını dengede tutmaya çalışırken diğer yandan vücuttan su ve elektrolit kaybına yol açar. Çevre ısısının artmasıyla beraber, vücuttan sıvı kaybının artması performansı olumsuz etkiler. Normal koşullarda vücuttan terleme ve diğer yollarla atılan sıvı miktarı günlük ortalama 2,5 litredir. Bu miktar dışarıdan alınan besinler, içecekler ve vücutta meydana gelen metabolik tepkimelerle karşılanır. Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması yaşamsal önem taşıdığından, vücuttan kaybolan sıvıya eşit miktarda sıvının alınması vücut su dengesinin sağlanması açısından zorunludur. Yetişkin bir insanın vücut ağırlığının yaklaşık %60’lık kısmını su oluşturmaktadır. İnsan, besin almadan haftalarca canlılığını sürdürebilmesine karşın, susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Hayatımızın sürekliliği için bu denli önemli olan suyun; besinlerin sindirilerek hücrelere taşınmasının sağlanmasında ve besin öğelerinin hücrelerde metabolizmaları sonucu oluşan toksinlerin atılmasında temel görevleri vardır.
Su Kaybının Etkileri:
Su, hücresel faaliyetlerin sürekliliğini sağlama yanında sıcaklık dengesinin korunmasında hayati öneme sahiptir. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya çalışılır ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz. Sıcak ve nemli hava koşullarında egzersiz sonucu meydana gelen sıvı kaybı performans kaybına neden olmakla birlikte, sağlık risklerini daha da artırmaktadır. Sıvı kaybı yalnızca suyu değil vücutta bulunan pek çok madensel tuz ve minerali de kaybetmek anlamına gelir. Tuz ve minerallerin kaybıyla ortaya çıkan elektrolit dengesinin bozulması bireylerin egzersiz performansı ve sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.Bu dengesizlik ağrılı kas kramp ve kasılmalarına yol açar. Sıvı kaybının engellenemediği durumlarda baygınlık, cilt döküntüleri, halsizlik, bulantı, bulanık görme, kan basıncında dengesizlikler ortaya çıkabildiği gibi bilinç kaybından ölüme dek uzanan ciddi tehlikeler söz konusu olabilir. Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı düşmeyebilir, yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir. Nemsizlik ise solunum yolları dokusunda, tahrişlere ve kronik öksürüklere yol açarak insanın huzurunun kaçmasına neden olur.
Belirtiler:
Sıcaktan etkilenme durumlarında fiziksel açıdan birçok belirti görülür. Terli ve soğuk cilt, bitkinlik, susama hissi, kas krampları, başağrısı, başdönmesi, bulantı, kusma, idrar koyulaşması ilk bulgulardır. Sıcaklık artmaya devam ederse cilt kuru sıcak ve kırmızı bir hal alır, vücut ısısı yükselir, solunum ve nabız hızlanır, davranış bozukluğu, bilinç bulanıklığı gelişir. Sıcağın olumsuz etkileri en çok güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde ortaya çıkmaktadır. Herhangi bir rahatsızlığı olmadığı halde direkt güneş ışınlarına maruz kalarak çalışma zorunda olanların yanı sıra, terleme mekanizması iyi olmadığından çocuklar ve ek hastalık görülme sıklığı arttığından yaşlılar risk grubundadır. Bunun dışında kalp ve damar hastaları, şeker hastaları, hamileler ve şişmanlar diğer risk grubunu oluşturur.
Önleme:
Sıcaklık artışının ve sıvı kaybının ortaya çıkarabileceği rahatsızlıkları önlemek için; aşırı sıcak havalarda mümkün oldukça sık aralarla molalar verilmeli, susama hissi ortaya çıkmadan önce sıvı almaya başlamalı ve yemek saatleri nasıl planlanıyorsa, gün içinde de düzenli aralıklarla sıvı almaya devam edilmelidir. Isı hastalıklarının önlenmesinde son derece büyük önemi olan suyu içmekte zorlanıyorsanız ayran, maden suları ve kafein içermeyen bitki çayları ile de sıvı desteği sağlanabilir.
Vücudumuz fonksiyonlarını düzgün yürütebilmek için belli bir ısı aralığında çalışmak zorundadır. Vücut sıcaklığı, ısı üretimi ve ısı kaybı mekanizmaları arasında dinamik bir denge ile düzenlenir. İş ve egzersizde, ısı oluşum hızı artar. Vücut iç ısısı normalin 1-2 °C üstünde yükselir. Hava sıcaklığının arttığı durumlarda ortaya çıkan vücut ısısında ki artış, terleme ve solunum yolu ile dengelenmeye çalışılır.
Terleme:
Terleme, vücut ısısını dengede tutmaya çalışırken diğer yandan vücuttan su ve elektrolit kaybına yol açar. Çevre ısısının artmasıyla beraber, vücuttan sıvı kaybının artması performansı olumsuz etkiler. Normal koşullarda vücuttan terleme ve diğer yollarla atılan sıvı miktarı günlük ortalama 2,5 litredir. Bu miktar dışarıdan alınan besinler, içecekler ve vücutta meydana gelen metabolik tepkimelerle karşılanır. Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması yaşamsal önem taşıdığından, vücuttan kaybolan sıvıya eşit miktarda sıvının alınması vücut su dengesinin sağlanması açısından zorunludur. Yetişkin bir insanın vücut ağırlığının yaklaşık %60’lık kısmını su oluşturmaktadır. İnsan, besin almadan haftalarca canlılığını sürdürebilmesine karşın, susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Hayatımızın sürekliliği için bu denli önemli olan suyun; besinlerin sindirilerek hücrelere taşınmasının sağlanmasında ve besin öğelerinin hücrelerde metabolizmaları sonucu oluşan toksinlerin atılmasında temel görevleri vardır.
Su Kaybının Etkileri:
Su, hücresel faaliyetlerin sürekliliğini sağlama yanında sıcaklık dengesinin korunmasında hayati öneme sahiptir. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Normalde terleme ile vücut ısısı dengede tutulmaya çalışılır ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz. Sıcak ve nemli hava koşullarında egzersiz sonucu meydana gelen sıvı kaybı performans kaybına neden olmakla birlikte, sağlık risklerini daha da artırmaktadır. Sıvı kaybı yalnızca suyu değil vücutta bulunan pek çok madensel tuz ve minerali de kaybetmek anlamına gelir. Tuz ve minerallerin kaybıyla ortaya çıkan elektrolit dengesinin bozulması bireylerin egzersiz performansı ve sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.Bu dengesizlik ağrılı kas kramp ve kasılmalarına yol açar. Sıvı kaybının engellenemediği durumlarda baygınlık, cilt döküntüleri, halsizlik, bulantı, bulanık görme, kan basıncında dengesizlikler ortaya çıkabildiği gibi bilinç kaybından ölüme dek uzanan ciddi tehlikeler söz konusu olabilir. Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı düşmeyebilir, yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir. Nemsizlik ise solunum yolları dokusunda, tahrişlere ve kronik öksürüklere yol açarak insanın huzurunun kaçmasına neden olur.
Belirtiler:
Sıcaktan etkilenme durumlarında fiziksel açıdan birçok belirti görülür. Terli ve soğuk cilt, bitkinlik, susama hissi, kas krampları, başağrısı, başdönmesi, bulantı, kusma, idrar koyulaşması ilk bulgulardır. Sıcaklık artmaya devam ederse cilt kuru sıcak ve kırmızı bir hal alır, vücut ısısı yükselir, solunum ve nabız hızlanır, davranış bozukluğu, bilinç bulanıklığı gelişir. Sıcağın olumsuz etkileri en çok güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde ortaya çıkmaktadır. Herhangi bir rahatsızlığı olmadığı halde direkt güneş ışınlarına maruz kalarak çalışma zorunda olanların yanı sıra, terleme mekanizması iyi olmadığından çocuklar ve ek hastalık görülme sıklığı arttığından yaşlılar risk grubundadır. Bunun dışında kalp ve damar hastaları, şeker hastaları, hamileler ve şişmanlar diğer risk grubunu oluşturur.
Önleme:
Sıcaklık artışının ve sıvı kaybının ortaya çıkarabileceği rahatsızlıkları önlemek için; aşırı sıcak havalarda mümkün oldukça sık aralarla molalar verilmeli, susama hissi ortaya çıkmadan önce sıvı almaya başlamalı ve yemek saatleri nasıl planlanıyorsa, gün içinde de düzenli aralıklarla sıvı almaya devam edilmelidir. Isı hastalıklarının önlenmesinde son derece büyük önemi olan suyu içmekte zorlanıyorsanız ayran, maden suları ve kafein içermeyen bitki çayları ile de sıvı desteği sağlanabilir.